Son yillarin en carpici kitaplarindan Cehenneme Övgüde gündelik yasantimizdaki gönüllü tutsakligimiza dikkatleri ceken Gündüz Vassaf, bu sefer de bizi modern insanin sinir tanimayan eglencelerinin dipsiz kuyularina indiriyor. Rüyalarin satilip hükümetlerin kiralandigi beldelerde Freudun kuramlarini Amsterdamda yasama geciren genelevlere ugruyor, Yunan adalarinda özgürlügün yepyeni yasam bicimlerini hayata geciren kolonilerle karsilasilip Cin gizli servisinin icyüzünü aciga cikariyor, renk renk cenaze törenlerinde dinlerin özellestirilme cabalarina tanik oluyorsunuz. Kitabi okurken bir sürü bilgiler de ediniyorsunuz. Ama bilgilendikce yogunlasan bir soru isaretleri bulutunun altina girip sunulanlarin dogrulugundan da süphe etmeye basliyorsunuz. Ancak Prenses Diana gibi, bilimkurgu tadindaki kimi öykülerin dogrulandigini basin ve televizyonun fark etmesi de, Cennetin Dibinin sasirtici özelliklerinden biri. Gündüz Vassaf, bizi gelecekteki gündelik yasamimizin dünyasinda bir yolculuga cikariyor. Yine carpici yine ayriksi.