Genel deyimi ile, üc cesit dramatik ifade vardir diyebilirim. Birincisi siir, ikincisi düz dramla düz komedi, ücüncüsü de yapmacik yahut yüksek komedi. Hepsi de insanoglunun yasantisi ile ugrasir. Siirli dram insanoglunun yasantisini ölümsüz gerceklerle ölcer; dramla komedi ise bu yasantiyi insan dogasinin belli ölcekleriyle, yüksek komedi de insanin görenekleri ve aliskanliklariyla ölcer. Siirli dramda aktörün yorumu, her zaman piyesin temeli olan felsefeden yön almalidir. Düz dram ya da düz komedi, insanoglunun özelliklerini, sadece gercege uygun olarak, abartma ile yüceltilmis, belli bir görüs acisindan yorumlamak ister. Bununla beraber bu yorumun kökleri insanoglunun evrensel niteliklerine uzanmalidir. Yapmacik komedide ise, piyes yazarinin da aktörün de baslica endisesi, davranisa üstünkörü de olsa gene derinlemesine etki eden belli bir cagin harici görenekleridir. Komedi iste bunlardan dogar.Athene Seyler ile Stephen Haggardin mektuplarini birlestiren bu kitap, komedi sanatinin ana kurallari üstüne verdigi bilgilerle hem oyuncu hem de seyirci icin büyük faydalar saglayacak niteliktedir.