Marksizmden Sonra Marx, Karl Marxi hem Marksistlerin hem de Marksist olmayanlarin tartismalarinda egemen olan siyasi Marksist yaklasimlarin ipoteginden kurtararak, okuru Marxi yeni bir gözle yorumlayip anlamaya cesaretlendiriyor. Bu kitap, bir yandan Marxin Hegelle iliskisi üzerinde dururken, diger yandan Marxin felsefesi hakkinda genis ve anlasilir bir analiz sunuyor.Siyasi Marksizm her zaman Marxin teorileri hakkinda ayricalikli bir iliski iddia etmistir ve hala etmektedir. Bu Marksizm genel olarak herkesin, dikkatlice incelemeden, yaygin olarak kabul ettigi bir Marx felsefesi sunmustur. Bu kitap, siyasi Marksizmin Marxi dönüstürdügünü, carpittigini ve temel felsefi görüslerini anlasilmaz hale getirdigini iddia ediyor ve bu sürece müdahalede bulunmak amaciyla, Marxin felsefi fikirlerini daha genis bir Hegelci cercevede yeniden ele almaya odaklaniyor.Siyasi Marksizmin sona erisinden sonra belki de ilk defa Marxi Alman felsefesi icinde yeni bir baslangic olarak degil, o gelenegin bir devami olarak betimleyen görüse bir giris yazmak mümkün oluyor. Iste Marksizmden Sonra Marx, böyle bir cabanin ürünüdür.Ciddi Marx calismalarinda yasanan bir kuraklik döneminin ardindan Rockmoreun, hem felsefi hem de tarihsel dönemler hakkinda etrafli bilgiler iceren kitabinin yayimlanmasi büyük bir olaydir. Marxin kendi metinlerinin özenli bir analizini yapan Rockmore, onu Alman idealizmi gelenegine yeniden yerlestiriyor ve daha sonraki Marksizmlerin yükünden kurtardiktan sonra, güclü ve anlasilir bir sentez ortaya koyuyor.