Evangeline genclik yillarinda adeta görünmezdi. Koruyucu ailesi duygusuz bir robota benziyordu ve sinif arkadaslari genel olarak o yokmus gibi davraniyorlardi. On sekiz yasina girmek üzereydi ama tamamen yalnizdi ve birileriyle bag kurmak icin yanip tutusuyordu. Herhangi birisiyleBir kafede Sofie ile karsilastiginda aradigi kisiyi buldugunu düsünmüstü. Sofienin asistani olmasi icin sundugu teklifi kabul ederek her seyini geride birakip Manhattana tasindiginda, kendisini pirlantalarin ve sinirsiz harcanan paranin siradan oldugu, lüks bir dünyanin icinde bulmustu.Tüm bu cömertligin ortasinda, etrafinda dönen gariplikleri göz ardi etmesi son derece kolaydi Sofienin sergiledigi tuhaf ve siddet egilimli davranislari, canavar gibi koruma köpekleri. Hatta kabuslarinda gördügü kanli cinayetleri, magaralarda yasayan evsizleri ve beyaz gözlü iblisi, özellikle de yakisikli Cadeni. Ama bir gece uyandiginda boynundaki dis izleri bu peri masalinin cabucak ucup gitmesine neden olmustu. Yavas yavas Sofienin ve arkadaslarinin sirlari ortaya cikip da dis izlerinin aciklamasi ve rüyalari netlestikce, gercegin hayal bile edemeyecegi kadar korkunc ve gizemli oldugunu fark etmisti. Simdi, Evangelinein yalanlarla dolu bir dünyada hayatta nasil kalacagina karar vermesi gerekiyordu